Çalışma isteğimizi olumlu şekilde ve olumsuz şekilde aktifleştirebiliriz. Ders çalışmaya başlamadan önce hedefimizi hatırlamaktan hatta ulaştığımızda neler hissedeceğimizi hatırlamaktan sık sık bahsediyoruz. Hedefimize ulaştığımızda hissettiğimiz duyguları hatırlamak çalışma isteğimizi artırıyor. Elde edeceğimiz yaşam standartları, istediğimiz unvanlar motivasyonunuzu arttırıyor. Hayallerimizi hatırlamak veya yazmak bir yöntem ve elbette çalışma isteğimize kolaylıkla artırmamızı sağlayan bir yöntem ama bir de isteksiz olduğumuz zamanlar da hantallığa alıştığımız da ne yapabiliriz?
Her zaman yüksek motivasyona ihtiyacın olmayabilir; sınavlara çalıştığın dönemler nasıldı, son dakika sıkıştığın zamanlar, uyumadan sabahlayıp sınava girdiğin günler nasıldı? Hatırla, hiç olmadığından daha aktif, hiç olmadığından daha hızlı öğrenen bir haldeydin. Çünkü sınavın var ve öğrenmek zorundasın. Sıkıştığın zamanlarda öğrendiğin bilgilerden birkaçını hala hatırlıyorsundur hatta değil mi? Peki bizler yüksek motivasyonla ders çalışmaya başlamalıyız ya da isteyerek çalışmalıyız şeklinde kendimizi şartlandırıyor ve görevimizden kaçıyor olabilir miyiz? Ders çalışmanın bizim bir görevimiz olduğunu ne yapmadığımız da hissedeceğimiz duyguları ve kaybettiğimiz hayallerimizi hatırlarsak ders çalışmak için gerçek bir nedenimiz olmuş olmaz mı? Bahsettiğimiz duygular korku veya endişe değil, yapmamız gereken eylemleri yaptığımızda ya da yapmadığımız da hissedeceğimiz gerçek duygular. görevlerimize bu gerçeklikle yaklaştığımız da hedeflerimize ulaşmamız çok daha kolay oluyor. Evet, ders çalışmak istemiyor olabilirsin, ders çalışmaktan vazgeçerek miskince oturabilirsin; peki bunu bu şekilde yaptığında neler kaybedeceğin aklına geliyor mu? Gelmiyorsa bir kendine hatırlat. Her zaman istekle, motivasyonla veya koşa koşa o masaya oturmak zorunda değilsin. Bazen ayakların geri geri gitse de bazen istemeye istemeye o masaya oturmak zorundasın. Senin hedeflerin ve hayallerin varsa, ulaşmak istediğin koşullar, hissetmek istediğin bir başarı varsa görevini yerine getirmelisin.
Her çalıştığımızda, her öğrendiğimizde ve her zaman odaklandığımızda hedefimize ulaşacağız bu nokta da bir şüphe yok. Bir düşünelim; sadece bir tanesini yaparak hedefimize ulaşma ihtimalimiz ne kadar olur, peki hepsini yaptığımızda hedefimize ulaşma ihtimalimiz ne kadar olur?
Şimdi silkelendiğimize göre kurduğumuz hayalleri gerçekleştirmek için atacağımız adımlar da neler yaşayacağımızın üstünden geçelim. İlk olarak aceleyle ders çalışmak isteyeceksin; kendine bir sürü görevler yazacaksın, telaşla öğrenmen gereken ve yapman gereken görevlerini bir anda yapmak isteyeceksin ama ihtiyacımız olan bu da değil. İhtiyacımız olan disiplinli ve düzenli çalışmak. Şimdi hep birlikte telaşımızı bir kenara bırakalım. Kendimize uygun ve gerçekleştireceğimiz planı, yapabileceğimiz kadar görevi belirleyerek harekete geçelim!
Son zamanların en zor dönemlerini hepimiz yaşadık. Evden dışarı çıkmadık, üşendik, tüm görevlerimizi erteledik ama bu bizim huyumuz değil ve bundan kurtulabiliriz. Biz hedefleri ve hayalleri olan insanlarız. İdealleri olan insanlara gözlemlediğimiz de hareket halinde olduklarını görüyoruz değil mi, ne koşulda olursa olsun hareket etmekten vazgeçmiyorlar. Bizler de hedeflerimiz ve hayallerimiz için harekete geçelim, çalıştığımızda neler elde edeceğimiz ve çalışmadığımızda neler kaybedeceğimizi fark ederek masamıza oturalım.
Çalışma isteğin her zaman yanında olmak zorunda değil ama başarma isteğin hep seninle ve bunu gerçekleştirmek senin elinde!
Kommentare